Tarih:01.03.2001                                                                                             Sayı:24333

 

Tebliğler

Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 81)

Maliye Bakanlığından:

 

     1. Katma Değer Vergisi İadelerinin Mahsuben Yerine Getirilmesi
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun(1) 32 nci maddesinin verdiği
yetkiye dayanılarak, ihracat istisnasından ve ihraç kaydıyla teslimlerden
doğan katma değer vergisi iadelerinin, hak sahibi mükellefin kendisinin ve mal
ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarının yanı sıra ortaklarının
vergi borçları ile kendisinin, ortaklarının ve mal ya da hizmet satın aldığı
mükelleflerin Sosyal Sigortalar Kurumu prim borçlarına mahsup edilmesi uygun
görülmüştür.
    Bu uygulama aşağıdaki usul ve esaslara göre yürütülecektir.
    A. Katma Değer Vergisi İadesinin Ortakların Vergi Borçlarına Mahsubu
    28 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin(2) A/3 bölümünde
ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehine doğacak katma
değer vergisi iadesini, kendisinin veya kendisine mal ya da hizmet satanların
vergi borçlarına mahsup edilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
    39 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin(3) II. bölümünde de
kollektif şirketler ile adi ortaklıkların katma değer vergisi iade miktarının
ortaklarının vergi borçlarına mahsup edilmesinde aranılan belgeler hakkında
açıklamalar yapılmıştır.
    Bu defa, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin ihracat istisnası ve ihraç
kaydıyla teslimlerinden doğan katma değer vergisi iadesinin, ortaklarının
vergi borçlarına mahsubu işleminde de miktarına bakılmaksızın inceleme raporu
ve teminat aranılmaması uygun görülmüştür. Kooperatifler ve sermaye
şirketlerinin bu kapsamda yapacakları mahsup talep dilekçesi tüzelkişiliğin
temsile yetkili kişilerce kaşe tatbik edilerek imzalanacak ve dilekçeye vergi
borcunun mahsubu talep edilen ortak veya ortakların adı, soyadı, unvanı, bağlı
oldukları vergi dairesi, sicil numarası, vergi borçlarının türü, dönemi ve
tutarını ihtiva eden bir liste ile ortaklarının da bu mahsubu talep
ettiklerini belirten yazıların aslı veya noter onraylı örneği eklenecektir.
 

    B. Katma Değer Vergisi İadesinin Sosyal Sigortalar Kurumu Prim Borçlarına
Mahsubu Mükellefler ihracat istisnası veya ihraç kaydıyla teslimlerinden doğan
katma değer vergisi iadesini kendilerinin, ortaklarının ve kendilerine mal
teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükelleflerin Sosyal Sigortalar Kurumuna
olan prim borçlarına mahsubunu talep edebileceklerdir. Bu talep; katma değer
vergisi iadesinin doğduğu dönemi, mahsubu istenilen tutarı, prim borcunun
mahsubu istenilen kişi ve kuruluşların adı, sosyadı, unvanı, adresi, vergi
dairesi, hesap numarası, prim borcu olan Sosyal Sigortalar Kurumu şubesi ve
prim borcu tutarlarını belirten bir dilekçe ile yapılacktır. Dilekçeye, Sosyal
Sigortalar Kurumundan alınan, kendisinin ve prim porçlarının mahsubu talep
edilen mükelleflerin prim borçlarını gecikme zammı tutarlarını gösteren bir
yazı eklenecektir. Bu yazıda ilgili kurumun banka hesap numarası da yazılı
olacaktır.
    Prim borçlarından mahsubu talep edilen tutar, miktarına bakılmaksızın ve
inceleme raporu veya teminat aranılmaksızın iade edilecektir. Ancak iadenin
kesinleşmesi için, katma değer vergisi iadelerinin vergi borcuna mahsubu
işleminde aranılan belgelerin vergi dairesine verilmesi şarttır. Bu belgeler
verilmedikçe iade alacağının doğmayacağı tabiidir.
 

    Katma değer vergisi iade alacağından öncelikle mükellefin kendisinin vergi
borçları mahsup edilecektir. Bundan sonra iadenin kalan kısmı, mükellefin
talebi doğrultusunda kendisinin sosyal sigortalar kurumu prim borcuna
veya ortakları ya da mal veya hizmet satın aldığı kişilerin vergi veya prim
borçlarına mahsup edilecektir.
    Mükellefin vergi dairesine ibraz ettiği Sosyal Sigortalar Kurumu
şubelerinden alınan belgede gösterilen prim borcu tutarları, bu şubelerin
banka hesap numaralarına gönderilecektir. Bu şubelerdeki prim borcu vergi
iadesi talep eden mükellefin kurumdan getirdiği belgelerin teslimden sonra
ödeme veya diğer nedenlerle vergi dairelerince gönderilen tutara göre
azalmışsa, prim borcu tutarından arta kalan kısım Sosyal Sigortalar Kurumu
şubesince derhal vergi dairesine iade edilecektir. Arta kalan tutarların prim
borçlusuna iadesi veya ileride doğacak prim borçlarına mahsuben bekletilmesi
söz konusu değildir.
    Mahsuben ödenen vergi borcu ile prim borcu tutarları için mükellefin iade
hakkı olmadığının saptanması halinde, bu tutarların haksız katma değer vergisi
iadelerine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde mükelleften aranılacağı
tabiidir.
    Sosyal Sigortalar Kurumu borçlarının tahsilinde de 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulandığından, vergi
dairesince bu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte prim borcunun vadesinin
geçmiş olması halinde, borcun vade tarihi ile Sosyal Sigortalar Kurumuna
ödemenin yapıldığı tarihler arasında gecikme zammı uygulanabileceğinden,
mükelleflerin bu hususu göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.
 

    2. İnceleme Raporu ve Teminat Aranılmadan Yapılacak İadelerde Sınır
    Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye
dayanılarak, inceleme raporu ve teminat aranılmadan iade yapılabilmesine imkan
veren sınırlar:
    - Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasındaki taşımacılık işlerinde
500 milyon liradan 1 milyar liraya,
    - Tekstil ve konfeksiyon sektöründe yapılan fason işler dolayısıyla vergi
tevkifatı uygulamasından doğan mahsuben iadelerde 200 milyon liradan 2 milyar
liraya, yükseltilmiştir.
    Teminat ve inceleme raporu aranılmaksızın yapılacak iadeler konusunda bu
Tebliğ ile belirlenen yeni sınırlar, incelemesine başlanılmamış nakden veya
mahsuben iade talepleri bakımından da geçerli olup, bu Tebliğle belirlenen
yeni sınırın altındaki nakden veya mahsuben iade işlemleri için verilen
teminatlar vergi dairesince çözülecektir.
    İncelemesine başlanılmış olan nakden veya mahsuben iade talepleri ise
inceleme elemanınca gerek duyulması halinde, bu bölümde öngörülen
düzenlemelere bağlı kalınmaksızın inceleme sonucuna göre yerine getirilecektir.
     3. TIR Karnelerinin Tasdiki
    Uluslararası taşımacılık istisnasının belgelendirilmesinde, noter ve
ilgili gümrük idarelerinin yanı sıra yeminli mali müşavirlerce tasdik edilmiş
TIR Karnesi suretlerinin de kabul edilmesi uygun görülmüştür.
    Öte yandan TIR Karneleri Himayesinde Uluslararası Eşya Taşınmasına Dair
Gümrük Sözleşmesine (TIR Sözleşmesi) göre ülkemizde kefil kuruluş sayılan
Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği, 85/9449
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı(4) ile TIR Karnelerini vermeye ve lüzumu halinde
bunları büyük şehirlerdeki ticaret odaları kanalı ile tevzi edebilmeye yetkili
kılınmıştır. Bu nedenle, uluslararası taşımacılık istisnasının
belgelendirilmesinde; Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret
Borsaları Birliğinin TIR işlemlerini yapmakla görevlendirdiği ticaret ve
sanayi odalarınca tasdik edilmiş olan TIR karnesi suretleri de kabul
edilecektir.
    4. Yatırım Teşvik Belgelerinin Bildirilmesi
    69 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin(5) 1.1.3. bölümünde,
teşvik belgesi veren idarelerin, aylık dönemler itibariyle verdikleri teşvik
belgesi kapsamındaki yatırım mallarından makine ve teçhizat kapsamına
girenlerin tutarlarını mükellef bazında Gelirler Genel Müdürlüğüne bildirmesi
öngörülmüştür.
 

    Ancak teşvik belgesi veren idareler bu bilgileri değil, teşvik belgelerini
ve eklerini Bakanlığımıza göndermektedir.
    Teşvik belgeleri ve eki listeler gönderilmeyecek, makine ve teçhizat
kapsamına giren malların tutarlarını mükellef bazında gösteren listeler aylık
dönemler itibarıyla Gelirler Genel Müdürlüğüne gönderilecektir.
    5. Özel Matrah Şekli Uygulaması
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin (f) bendi
hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak, belediyeler tarafından yapılan şehiriçi
yolcu taşımacılığında kullanılan biletlerin ve kartların bayiler tarafından
satışında özel matrah şekline göre vergilemeye yapılması uygun görülmüştür.
    Buna göre, belediyeler veya bağlı işletmeleri tarafından yapılan şehiriçi
yolcu taşımacılığında (metro dahil) kullanılan bilet ve kartların, bu
işletmeler dışındaki bayiler tarafından yolculara satışına ilişkin katma değer
vergisi, bayiinin satış bedeli üzerinden iç yüzde oranına göre hesaplanarak
belediyelere bağlı işletmelerce beyan edilecektir.
    Bayiler, bu şekildeki bilet veya kart satışları için ayrıca vergi
hesaplamayacaklardır. Özel matrah şekline göre vergilendirilen bilet ve kart
satışları dışında katma değer vergisine tabi başka faaliyetleri olmayan
bayilerin katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirmelerine gerek
bulunmamaktadır.
 

    6. Atık Kağıt ve Hurda Plastik Malzeme Tesliminde Tevkifat Uygulaması
    Katma değer vergisi mükelleflerinden yapılacak atık kağıt ve hurda plastik
malzeme alımlarında, teslim bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin
2/3'ünün alıcı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmek üzere vergi
tevkifatına tabi tutulması, 1/3'ünün ise satıcıya ödenmesi uygun görülmüştür.
 

    Tevkifat kapsamına, kağıt, karton, mukavva ile plastik malzeme üretiminde
kullanılan atık, hurda veya kırpıntı kağıtlar ile plastik maddeler
girmektedir.
    Bu uygulama 51 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin(6) (II)
bölümündeki açıklamalara ve 53 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel
Tebliğinin(7) hurda metal teslimlerinde tevkifat uygulamasına ilişkin usul ve
esaslara göre yürütülecektir.


    7. İcra Yoluyla Yapılan Satışlarda İşlemin Gerçekleşmemesi Halinde Katma
Değer Vergisi İadesi
    İcra dairelerince yapılan satışlarda katma değer vergisi uygulamasına
ilişkin açıklamaların yapıldığı 48 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel
Tebliğinin(8) (D) bölümünde, icra dairelerince müzayede mahallerinde yapılan
satışlar nedeniyle hesaplanan verginin en geç ilgili mevzuatı uyarınca bedelin
tahsil edildiği gün vergi dairesine beyan edilip ödeneceği, katma değer
vergisinin ödenmemesi halinde teslimin gerçekleştirilmeyeceği belirtilmiştir.
    Öte yandan 15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin(9) (I)
bölümünde ise müzayede mahallerinde yapılan satışlarda satışın herhangi bir
nedenle gerçekleşmemesi halinde vergi tahakkuk ettirilmeyeceği, tahakkuk
ettirilen verginin terkin edileceği açıklanmıştır. Buna göre, müzayede
suretiyle yapılan satışlarda herhangi bir nedenle malların alıcıya tesliminin
gerçekleşmemesi halinde vergiyi doğuran olay meydana gelmemektedir.
    Bu durumda teslimi gerçekleşmeyen mallar için katma değer vergisi ödenmiş
olması halinde bu verginin tahakkuktan terkin edilerek, alıcıya ödenmek üzere
satışı yapan kurum veya kuruluşa iade edilmesi gerekmektedir.
 

    Tebliğ olunur.