Gündemde Öne Çıkanlar
6
etmiyor, yazık oluyor. Toplumumuz 92 yıl önce
cumhuriyeti kurarak kararını vermiş ve yüzünü
batıya çevirmiştir. Türkiye asla bir Ortadoğu ül-
kesi değildir ve olmayacaktır. Türkiye Cumhu-
riyeti Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olarak
emin adımlarla batıya doğru yürümeye devam
edecektir” ifadelerini kullandı.
BABACAN’A GÖRÜŞLERİMİZİ İLETTİK
G-20 liderlerinin 10’uncu toplantısının,
2015 yılında dönem başkanlığını üstlenen
Türkiye’nin ev sahipliğinde, 15-16 Kasım
tarihlerinde
Antalya’da
düzenleneceğini
anımsatan Sanlı, 2015 gündeminin üç ana
konu başlığının, ‘Küresel Toparlanmanın
Güçlendirilmesi ve Potansiyelin Artırılması’,
‘Ekonomik Dayanıklılığın Artırılması’ ve
‘Sürdürülebilirliğin Desteklenmesi’ olduğunu
belirterek, bugün gerçekleştirilen konferansın
konularıyla da bağdaştığına dikkat çekti.
Sanlı, “Global düzeyde yaşanan ve
sınırlarımızda yakından hissettiğimiz, başta
Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerine
yayılan krizde, kamunun finansmanında
şeffaflık,
kamuyu
aydınlatma,
hesap
verilebilirlik ve açıklık konuları ön plana
çıkmaktadır. TÜRMOB olarak öncelikle bizzat
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a
görüşlerimizi yazılı olarak ilettik. Son olarak
ise çatı örgütümüz Uluslararası Muhasebeciler
Federasyonu (IFAC) tarafından G-20 ile ilgili
olarak hazırlanan niyet mektubuna yönelik
görüşlerimizi bildirdik” dedi.
ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK
GİBİ DEĞERLERİN KULLANILMASINDA
ISRARCIYIZ
TÜRMOB Genel Başkanı Sanlı, “İyi Kurum-
sal Yönetişim, son yıllarda üzerinde özellikle
durulmaya başlanan ve kamu ile özel sektör
kurumları, sivil toplum ve uluslararası kuru-
luşlar ve reformlar gerçekleştiren hükümetler
tarafından sürekli gündemde tutulan bir kav-
ramdır. Şeffaflık, tanım itibarıyla, bilginin açık
ve serbestçe dolaşımı anlamına gelmekte-
dir. Doğru, ekonomik kararların alınabilme-
si bakımdan, şirketlerin performansa ilişkin
bilgileri şeffaf olmalıdır. Bu nedenle, günü-
müzde özellikle halka açık şirketlerin, yatı-
rımcıların kararlarını etkileyebilecek tüm fi-
nansal ve finansal olmayan verileri internet
aracılığıyla kamuoyuna açıklamaları zorunlu
tutulmuştur. Hem kamu, hem de özel sektörde,
güvenilir ve şeffaf bilgi sağlamada önemli rol
oynayan muhasebecilik ve denetçilik mesleği,
bütüncül bir anlayışla kamunun yararını
koruyarak ekonomik faaliyetlere her seviyede
katkı vermektedir. Bu noktada, hedeflerin
ve amaçların iyi tanımlandığı ve toplumun
meslek mensuplarından beklentilerinin iyi
anlaşıldığı görüşlere gereksinim vardır. Meslek
mensupları, mesleki rollerini üstlenmeden
önce, etkili ve uygun eğitim düzeyine sahip
olmayı, mesleki kariyerlerinde sürekli eğitimin
sağlanmasını ve faaliyetlerini yüksek kalitede
gerçekleştirmeyi hedef edinmektedirler. Bunun
yanı sıra, tüm dünyada ekonomik özgürlüğün
sağlanması ve zenginliğin oluşması için
şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi değerlerin
kullanılmasında ısrarcı olunması gerektiğini
en çok biz muhasebeciler söylemekteyiz” dedi.
DENETİMİN KALİTESİ
Sanlı, “Tüm dünyada son zamanlarda gerçek-
leştirilen akademik çalışmalarda, düzenleyici
ve denetleyici kurumların raporlarında, ulusla-
rarası mesleki örgütlenmelerin gündemlerinde,
seminerlerde, panellerde, sempozyumlarda
‘denetimin kalitesinin artırılması’ ön planda. Ül-
kemizde de son dönemde bu konu tabiri caiz-
se moda olmuş durumda. Ancak bu konunun
bizim ülkemizde sadece gündeme geldiğini,
bununla ilgili olarak ne bir rapor, ne bir etki ana-
lizi, ne görüş alışverişi, ne de sektörün durumu
ifade eden bir paylaşımın benim yakından ta-
kip ettiğim kadarıyla olmadığını ifade edebili-
rim. Denetimin kalitesi sadece bu konu ile il-
gili etkinlik düzenleyerek artmaz. Bizler ısrarla
söylüyoruz; artık nitelikli adayları bu mesleğe
çekmekte zorlanmaya başladık. Siz istediğiniz
sınavı yapın, istediğiniz eğitimi düzenleyin, is-
tediğiniz standardı yayınlayın, bunların hiçbirisi
denetimin kalitesini arzuladığınız seviyeye çı-
karmaya tek başına yetmez. Bu mesleği cazip
hale getirmezseniz, bu mesleği icra edenlere
denetim kültürünü aşılamazsanız, diğer bütün
çabalarınız askıda kalır” ifadelerini kullandı.