Previous Page  4 / 14 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 4 / 14 Next Page
Page Background

Gündemde Öne Çıkanlar

4

tercih olmalıdır. Ayrı, gayrı bir yere varılmıyor,

birlikte hareket etmeliyiz. İletişim araçlarının

zenginleşmesi ve yaygınlaşması ile şeffaflık

ve dürüstlük her zamankinden önemli hale

gelmiştir. Artık kimse kimseden bir şeyi ko-

lay kolay gizleyemiyor. Meslek olarak yaşa-

dığımız gruplaşma, mesleğimiz açısından bir

zenginlik, bir rekabet ortamı, bir katkı koyma

yarışı olacaksa bunun en büyük destekçisi

benim. Ancak bizde bu yarış maalesef siyase-

te döküldü. Maalesef birilerinin bizleri bir parti-

nin arka bahçesi olarak nitelendirmesinin tam

aksine, bazı arkadaşlarımızın hükümete ve

bürokrasiye siyasi

görüş anlamında

yakın davranmaları

neticesinde bir şey

elde etmek bir yana,

gücümüzün

kırıl-

ması nedeniyle tüm

meslek mensupla-

rımızın kayıpları ol-

muştur. Burada bu

eleştirileri yapmamı

olgunlukla karşıla-

yacağınızı düşünü-

yorum. Hepimizin şapkasını çıkarıp önüne

koyup, düşünmesi gereken günleri yaşıyoruz.

İsterim ki bundan sonra en azından ortak olan

mesleki sorunlarımızın çözümü yolunda tüm

meslek mensupları olarak tek yürek olalım”

dedi.

TÜRKİYE’NİN DURUMU ZORLAŞTI

Suriye krizine Rusya’nın da savaş uçaklarıy-

la katılmasının ülkemizin durumunu büsbütün

zorlaştırdığını söyleyen Sanlı, “Artık karşımız-

da sadece göçmen sorunu yok, Suriye’ye ila-

ve olarak krize müdahale eden diğer ülkelerle

karşı karşıya gelmemiz de söz konusu. Görü-

lüyor ki; Türkiye, Suriye politikasında yalnızdır.

Sadece bazı konularda beraber hareket ettiği

ülkeler vardır. İzlediğimiz politikalar, Batı’da

ve Doğu’da bir müttefik kazandırmadı. Ayrı-

ca, Reuters ajansı geçtiğimiz günlerde Türki-

ye’nin Rusya’ya nasıl enerji bağımlısı olduğu-

na dair uzun bir haber yayımladı. Geldiğimiz

nokta ortada” dedi.

İÇ VE DIŞ SORUNLARIN ÇÖZÜLEBİLMESİ

İÇİN GÜÇLÜ EKONOMİ GEREKLİ

Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirme-

lerde de bulunan Sanlı, “Küresel piyasalardaki

dalgalanmalarda bizim gibi ülkelerin hepsinin

paraları değer kaybediyor ancak Türk Lirasını

değer kaybı çok daha fazla. Türkiye’nin dışarı-

dan ve içeriden görünümü hiç de parlak değil.

Hükümet kurulamadı, özellikle ekonomimiz

sahipsiz kaldı ve yavaşladı. Türkiye’de Kürt

sorununun çözümü beklenirken, şimdilerde

ek olarak IŞİD terörü öne çıktı. Komşu ülke-

lerdeki istikrarsızlık

ve terör risk oluştu-

ruyor. Türkiye, ABD

ile AB’nin önde ge-

len ülkeleriyle, Rus-

ya ile, İsrail ile, bazı

Müslüman ülkelerle

ilişkilerini soğuttu.

İçine kapandı. Tüm

bu olumsuz geliş-

meler ‘ülkemizi risk-

li ülke’ haline getirdi”

dedi. Bir ülkenin iç

ve dış sorunlarını

çözebilmesinin güçlü bir ekonomiyle sağlana-

cağını söyleyen Sanlı, “Ekonomiye güç vere-

cek olan, yatırımların, üretimin artmasıdır. Ya-

tırım ve üretim artmazsa gelir de artmaz. Tam

tersine işsizlik ve fakirlik artar” dedi.

Sanlı, “Yeni seçimin ardından hükümet veya

koalisyon kurulamazsa, dolar fiyatı 3 TL’nin

daha da üzerine tırmanır. Bunun için Kahin

olmaya gerek yok. Türkiye halkı, ekonomisi

bu rakamı sırtında taşıyamaz. Kur artışı, hem

tüketici güvenini en dip noktaya itiyor, hem de

enflasyona yansıyarak vatandaşın alım gü-

cünü azaltıyor. Döviz borçlusu olan firmalar

ise fena halde bilanço zararı yazıyor, bunun

sonucunda bizlerin de yakından bildiği üzere,

şirketler ödemelerde ciddi sıkıntılar yaşıyor,

tüm bu sorunlar karşılıksız çeklerle ekonomi-

ye yansıyor. Merkez Bankası seçime kadar

faizi yükseltmeme tercihini kullanırsa, maale-

sef potansiyel kötü sonucu sırf siyasi kaygı-

larla büyütmüş olacak. En kötü senaryo ise,

Genel Başkan Sanlı, “Bizlerin öncelikle

vatandaş, sonra da meslek mensubu

olarak yaşanılan bu olaylardan çıkarması

gereken dersler var. Uzlaşı ve hoşgörü

tüm sorunların çözümünde öncelikli tercih

olmalıdır. Ayrı, gayrı bir yere varılmıyor,

birlikte hareket etmeliyiz. İsterim ki bundan

sonra en azından ortak olan mesleki

sorunlarımızın çözümü yolunda tüm

meslek mensupları olarak tek yürek olalım”

ifadelerini kullandı.