Previous Page  17 / 20 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 17 / 20 Next Page
Page Background

Gündemde Öne Çıkanlar

17

etkileri, en çok düşük gelirli toplum katmanla-

rı üzerinde hissedilecektir. Bu açıdan bakıldı-

ğında, maddi varlığını devam ettirebilmek için

tüketmek zorunda kalan toplumun mali gücü

düşük kesimleri için düzenlemeler yapılma-

dığı takdirde, toplumun az kazanan kesimleri

ile çok kazanan kesimleri mali yönden birbi-

rinden daha da uzaklaşacakladır” ifadelerini

kullandı.

Verginin, kamu hizmetlerinin fiyatı olarak al-

gılanmakta olduğunu belirten Nalbantoğlu,

“Eğer vatandaşlar ödenen vergilerin daha

sonra hizmet olarak topluma yansıyacağını

ve toplumun yararına olduğunu düşünüyor-

larsa, vatandaşlar vergiye karşı olumlu bir

tutum takınırlar ve ödemeleri gereken vergiyi

eksiksiz ve zamanında yerine getirirler. Di-

ğer taraftan, vatandaş ödediği verginin etkin

olarak kullanılmayacağını düşünürse, vergiyi

devlet tarafından zorla alınan bir yük, bir ceza

gibi görür. Bu durumda vatandaşın vergi öde-

me isteği azalmakta ve kayıt dışı ekonominin

boyutu artmaktadır. Türkiye’nin vergi gelirleri

incelendiğinde, dolaylı vergi oranının yüksek

olması bu açıdan da değerlendirilmelidir. Ül-

kemizde vergi bilincinin yüksek olmadığını

söylemek, çok yanlış olmayacaktır. Ülkemiz-

de vergi bilincinin gelişmemiş olmasından do-

layı, hesap verme ve hesap sorma kültürü de

gelişmemiştir. Yakın geçmişte ülkemizde yaşa-

nan olaylarda bunların yansımasını görmekte-

yiz. Vergi bilincinin gelişiminde meslek odaları-

nın da etkisi oldukça büyüktür. Biz muhasebe

meslek camiası olarak, vergilerin; ekonomik

büyümeyle birlikte ülkelerin kalkınmasına olan

etkilerini topluma aktarmaya ve vergi ödeme

alışkanlığını topluma kazandırmaya çalışıyo-

ruz” şeklinde konuştu.

DENETİM HAYATIN HER ALANINDA

OLMALI

Nalbantoğlu, günümüzde, gerek kamu gerek-

se özel sektör açısından dünyadaki en önemli

olgunun hesap verebilirlik olduğunu söyleye-

rek, “Maalesef, ülkemizde hem kamu hem özel

sektör için ben yaptım oldu felsefesi hakimdir.

Bu düşünceyi aşmak için ülkemizde denetim

kültürünün yerleşmesi önem arz etmektedir.

Bu nedenle, denetimi hayatın her alanında ya-

şama geçirmek zorundayız. Yerel yönetimler-

de, kamu idarelerinde, tüm şirketlerde, siyasi

partilerde, vakıflarda, kısaca güvenlik ve yargı

dışında hayatın her alanında en etkin bir şe-

kilde bağımsız denetim uygulanmalıdır. Dene-

timin olmadığı her yerde suistimaller yaşanır,

yolsuzluk yaşanır, karanlık işler yaşanır. Yol-

suzluğun, suistimalin, karanlık işlerin panzehiri

denetimdir” dedi.